TÜRKİYE KIRSAL TURİZM PARLAMENTOSU ÇALIŞMALARINDAN KARELER
KÜRE DAĞLARI MİLLİ PARKI
Türkiye’nin 41 milli parkı içinde uluslarası Panpark’s sertifikası’ na sahip tek Milli Parkı’dır.
Karadeniz Bölgesi’nin batısında, Küre Dağları üzerinde yerleşik Milli Park, tamamen bir plato karakteri taşır. Küre Dağları Milli Parkı’nın kapladığı alanın yüzölçümü 37.753 hektar, çevresindeki tampon bölge ile 134.366 hektara denk düşer. Yakın çevresinde süregelen yaşam, Milli Park sınırları içerisine yayılmamış ve milli park içerisinde hiçbir yerleşim kurulmamıştır. Yani, doğu-batı doğrultusunda uzanan Milli Park, yakın çevresi için fiziksel ve sosyal anlamda bir eşik niteliğindedir.
Batı’da Bartın Çayı’ndan başlayan Küre Dağları, yaklaşık 300 kilometrelik uzunluğuyla Doğu’da Kızılırmak’a ulaşır. “İsfendiyar Dağları” adıyla da anılan sıradağlar Kuzey’de Karadeniz’e, Güneyde Gökırmak’a uzanır. Hareketli topografik yapısıyla, bu sıradağlar önemli bir peyzaj çeşitliliğinin de ev sahibidir. Orman, akarsu, çayır ve mera, maki, kayalık alanlar ve karstik yapısındaki yüzü aşkın mağaralarla, kıyı ve geleneksel tarım alanları gibi ana ekosistem tiplerini bir arada barındıran zengin habitatlarını, Anadolu’nun kuzeyini bir baştan ötekine saran kıyısal dağ sisteminin parçası olmasına borçludur.
Küre, orta yükseklikte bir dağ sırası olarak sınıflandırılır. Zira en yüksek zirvesi, 2019 metre yüksekliğiyle Devrekâni ve Abana arasında yerleşik Yaralıgöz Dağı’dır. Sistem içerisindeki, tek alt-alpin bölge de işte bu zirvededir. 1746 metrelik Ballıdağ, 1282 metrelik Karakuz, 1485 mt.lik kurtgirmez, 1804 metrelik Göynük ve 1657 metrelik Dikmen Dağları, Küre boyunca diğer önemli yüksekliklerdir. Küre Dağları’nın fazla girintili çıkıntılı olmayan Karadeniz tarafı kıyıya paralel uzanır. Denize ulaştıkları vadilerde akarsular, küçük koylar; aniden yükselen kıyılar ise falezler meydana getirir. Kıyı şeridinin tipik görüntüsünü bu koy ve falezler şekillendirir. Dağların kuzey eteğini izleyen kıyı yoluna Amasra, Kurucaşile, Cide, İnebolu, Abana, Çatalzeytin, Türkeli ve Ayancık sıralanmışken; güneyinde Ulus, Pınarbaşı, Azdavay, Kastamonu, Taşköprü ve Boyabat yer alır.
Ilgarini Mağarası
Yeri: Kastamonu, Pınarbaşı…
İlçe merkezine araç ile 36 km. Araç terkinden sonra 7 km. mesafe patika ve Akabe yol olarak yaya gidilmek üzere toplamda 43 km.uzaklıktadır.
Özellikleri: Mağaranın tabii kemerli bir girişi vardır. İçeri girildiğinde iki kola ayrıldığı görülmektedir. Girişte Bizans dönemine ait olduğu sanılan bir dini inanç amaçlı kurban ve adak kesim ve ikram yerlerinin yıkıntısı mevcuttur. Sağdaki düz yoldan gidildiğinde bir su sarnıcı bulunmaktadır. Bu bölümde odalar ve sarkıt ve dikitler bulunduğundan Avizeli Salon denilmektedir. Mağaranın sola ayrılan diğer yolundan gidildiğinde ağızdan itibaren –250 m derinliğe kadar inilmekte ve M.Ö. 2000 yılına ait insan yaşantısı izlerine rastlanılmaktadır. Yolun başlangıcından aşağıya inildiğinde küçük bir düzlüğe ulaşılmaktadır. Buraya kadar inerken 40 kadar dönüşlü, taştan örülmüş ve viraj şeklinde bir yol kullanılmaktadır. Bu düzlükte şapel (küçük kilise) kalıntısı ve mezarlar vardır. Bu kısımda çok katlı mezarlar mevcuttur. Buradan sonra da yola devam edebilmek için teknik malzeme gerekmektedir. Böylece ulaşılabilen yere kadar mağaranın uzunluğu 858 m.’dir.
Mağaranın gerçek uzunluğu henüz bu güne kadar tespit edilememiş olup, bir diğer ucunun Valla kanyonu iç duvarlarının insan ulaşamayan bir yerine çıktığı sanılmaktadır.
Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve FAO tarafından Kastamonu İli, Valla Kanyonu, Ilgarini Mağarası ve çevresi örnek proje alanı seçilmiştir. FAO tarafından Ilgarini Mağarası dünyanın 4. büyük mağarası ve doğa ve Valla Kanyonu dünya ölçeğinde ikinci büyük kanyon olduğu bilinmektedir.
Valla Kanyonu 11.860 metre taban uzunluğu ve 1.200 metrelere varan kenar duvar yüksekliğiyle ihtişamı ve gizemiyle ziyaretçiler büyülemektedir.
Horma Kanyonu, 3.740 metre taban uzunluğu ile zarı çayına ev sahipliği yaparken içersinde yüksekliği yirmi iki metreye varan muhtelif yüksekliklerde 17 adet şelalelerle Ilıca şelalesi ile ılıca havzasına çıkar.
Çatak Kanyonu, 9.390 metrelik taban uzunluğu ile Devrekani çayına ev sahipliği yaparak Azdavay Çatak mevkiinden başlar Ilıca havzasında son bulur.
Bio çeşitliliği ve jeoformolojik yapısıyla yaban hayatına verimlilik katmasıyla birçok endemik türlere de ev sahipliği yapmaktadır.
Doğa yürüyüşleri ve kamp alanlarının doğallığıyla doğa turizminin vazgeçilmez adreslerinden biri olma özelliğiyle son zamanlarda en gözde yerlerin başında gelir.
Kaya tırmanışları, traking yürüyüşleri ve sulu kanyon geçiş sporlarının en yoğun yapıldığı bu doğal ortamın bir başka büyülü tarafı da yöre halkının yöresel kıyafetlerle yerel davranışları olan misafirperverliği kültürel açıdan büyük önem taşımaktadır.
Cemal Kaya
Küre Dağları Milli Park Rehberi